Sezaryen sütür çeşitleri
1- İç estetik dikişler:
Kozmetik dikiş alanında, zamanla çözülme ve ayrışma yetenekleriyle karakterize edilen iplikler kullanılır. Bu dikişler yaranın görünen kenarlarına değil, içinden dışına doğru dikilir. Bu yöntem tatmin edici kozmetik sonuçların elde edilmesine katkıda bulunur, böylece iyileşme sonrasında daha az görünür yara izleri ortaya çıkar.
Daha önce dikişler için çözünmeyen dikişler kullanılıyordu ve bu, ameliyattan yaklaşık iki hafta sonra dikişlerin alınması ve yara iyileşmesinin kalitesinin sağlanması için tekrar doktora gitmeyi gerektiriyordu.
2- Zımbalama:
Birçok kadın doğum uzmanı ve jinekolog, kolaylığı ve hızı nedeniyle cerrahi operasyonlar sırasında yaraların kapatılmasında zımbalama yöntemini kullanmayı tercih ediyor. Bu bağlamda kullanılan cerrahi zımba, geleneksel ofis zımbalarına benzer şekilde çalışır.
Cerrahi zımbalarda kullanılan zımbalar, biyolojik olarak parçalanabilen ve bir süre sonra vücutta otomatik olarak çözünen zımbalar olabileceği gibi, biyolojik olarak parçalanmayan ve genellikle iki ila üç hafta arasında, yaranın iyileştiğinden emin olduktan sonra doktor tarafından manuel olarak çıkarılması gereken zımbalar da olabilir. Son zamanlarda, çıkarılması gereken zımbaların yerine biyolojik olarak parçalanabilen zımbaların kullanılmasına yönelik artan bir eğilim gözlenmektedir.
3- Yaranın yapıştırılması:
Doktor, yaranın kenarlarını dikkatlice yaklaştırır ve yapışmasını sağlamak için glikoprotein içeren bir yapıştırıcı uygular. Bunu yarayı korumak ve iyileşme sürecini desteklemek için gazlı bez ve bandajlarla kapatmak takip eder.
Hangisi daha iyi, sezaryen yarasını zımbalamak mı yoksa dikmek mi?
Kadınlar sıklıkla yaraları kapatmanın en iyi yolunun ne olduğunu merak ederler: Zımba mı kullanmak yoksa kozmetik ipliklerle dikiş mi kullanmak? Çalışmalar, her iki yöntemin de yaraları kapatmadaki etkinliği açısından benzer olduğunu gösteriyor; sezaryen ameliyatı geçiren dört kadın grubunu içeren bir çalışma, ister zımbalama ister kozmetik dikişlerle olsun, altı ay sonra tüm yaralarda tam iyileşmenin gerçekleştiğini gösterdi.
Yara iyileşme süreci sadece kapatma yöntemine değil aynı zamanda bireyin sağlık ve fizyolojik özelliklerine de bağlıdır. Örneğin, koyu tenli kadınlarda yara çevresinde daha kalın, daha koyu yara izleri gelişebilir. Diyabet veya trombosit bozuklukları gibi sağlık koşulları da iyileşmenin hızını ve etkinliğini etkiler.
Yara kapatma yönteminin seçimi tedaviyi yapan hekime ve hastanın kişisel tercihine bağlıdır. Bazı kadınlar, tekrar doktora gitmekten kaçınmak için çözünebilen iplikleri kullanmayı tercih ederken, bazıları da uygulama kolaylığı ve güvenliği nedeniyle zımbalamayı tercih ediyor.
Sezaryen yaralarının türleri
Sezaryen operasyonlarında doktor doğumu tamamlamak için iki temel kesi yapar. İlk yara alt karın bölgesindeki derinin kasık bölgesine yakın dış tabakasında, ikinci yara ise rahim duvarındadır.
Doktor, her doğumun özel durumuna göre dış yaranın tipini seçer. Mevcut seçenekler şunlardır:
1. Yatay kesi: Daha az kanamaya neden olması ve gelecekteki normal doğumlarda yırtılma riskini azaltması nedeniyle doktorların tercih ettiği çoğu durumda kullanılır.
2. Dikey kesi: Bu kesi karın ortasından göbek deliği ile kasık kılları arasından dikey olarak yapılır. Bu tür yaralar günümüzde nadiren kullanılmakta olup, fetüsün veya annenin sağlığını tehdit edebilecek ciddi durumlar nedeniyle hızlı müdahale gerektiren özel durumlarla sınırlıdır ancak daha fazla kanamaya neden olur ve iyileşmesi daha uzun zaman alır.
Sezaryen yara bakımı için önlemler ve ipuçları
Herhangi bir ameliyat geçirdikten sonra sağlığınıza dikkat etmeniz, düzgün bir şekilde iyileşmenizi sağlamak için önemlidir. Kabızlığı ve yaraya baskıyı önlemek için ameliyattan sonraki ilk iki gün yumuşak yiyecekler tüketilmesi, daha sonra ise lif açısından zengin besinler ve sıcak içeceklerin tüketilmesi önerilir.
Ayrıca anesteziden sonra bilinciniz açıldıktan sonra yaranın ağrısının hafiflemesine yardımcı olmak için sakız çiğneyebilirsiniz ve ilk günlerde buna devam etmeniz tercih edilir.
Yara yerindeki baskıyı arttıracak şekilde oturmamaya dikkat etmeniz önemlidir. Emzirme sırasında çocuğunuzu yaraya yakın tutmaktan kaçının. Baskıyı azaltmak için yastık üzerine yatırılabilir.
Ayrıca duş alırken yarayı doğrudan suya maruz bırakmaktan kaçınmalı ve bandajları çıkarmadan bölgeyi iyi havalandırmalısınız. Teri nazikçe kurutmak için saç kurutma makinesi veya temiz bir havlu kullanmak faydalı olabilir.
Kan dolaşımını hızlandırmak ve yarayı hızlı bir şekilde iyileştirmek için gün içerisinde beş döneme dağıtılmış 12 dakikalık yürüyüş yapılması önerilir. Ayak masajı ayrıca kan pıhtılarının önlenmesine de yardımcı olabilir.
Öksürmekten kaçının ve güçlü koku, toz gibi alerjenlerden uzak durun, öksürmek zorunda kalırsanız elinizle yarayı koruyun.
Ameliyattan sonraki ilk üç hafta boyunca yaraya herhangi bir baskı yapmamak için fiziksel egzersiz yapmaktan ve ağır ağırlık kaldırmaktan kaçının.
Son olarak, enfeksiyonları önlemek ve iyileşmeyi kolaylaştırmak için yara bakımı, tıbbi ziyaretlerin zamanlaması ve reçete edilen merhemlerin kullanımıyla ilgili doktorunuzun talimatlarını dikkatlice izleyin.